İlk yazı, ilk cümleler, ilk kelimeler...
Akılda bir sürü şey birikmiştir, cümleler defalarca kurulup, yan yana gelmiş kelimelerden defalarca vazgeçilmiştir... Cesaret gelir, geldiği gibi aniden gidiverir nedense böyle zamanlarda...
Kelimeler bir araya getirilip bir şekilde giriş yapılmalı... Yapmalı, yapabilmeli...
Twitter'dan takip ettiğim @hayat_felsefesi'nin "Mükemmel anı beklemeyin. Anı değerlendirin ve mükemmeli yapın." paylaşımı ile kendime geldim. Fark ettim ki genelde beklediğim o mükemmel an, aslında şu an! Hayatımdaki önemli dönemeçlerde olduğu gibi Blogger olmak için de aynı kaosun içindeymişim: Doğru zamanı bekle! Bekle, bekle, bekle, sadece bekle...
Hayat bazen bir işaret yollar ve seni kendine getirir. İşte benim işaretim de "Ne mutlu, birçok şeyi yoluna koyuyorum şu aralar" diye diye gezindiğim bir akşamda Twitter'da karşılaştığım ve okuyunca beni kendime getiren iki cümleydi... Niyet etmiştim, yapılacaklar listemdeki birikmiş maddelerin yanına tik atarak, sırtımdaki yükü azaltmaya! Tam da niyetime uygun işaret çıkıverdi karşıma ve ben de fark ettim, fark edebildim... Ne mutlu bana!
Beni motive eden "Hareket berekettir." deyişini der ve yola koyulurum (;
Öğrenmektir isteğim, daha fazlasını, daha farklısını. Bu umutla çıktığım yol uzun olsun, rengi, deneyimi bol olsun (;
Hoş geldim!!!
S.D.