Haziran ayının ortasında okul-iş arasında geçen günlerin ardından soluklanabildiğim, bana ait 4 gün (; Hem de çok güzel günlerden Cumartesi- Pazar- Pazartesi ve Salı (((: Cumartesi- Pazar'ın bitmeme hissini veren ek iki gün daha, bence insana tatil hiç bitmeyecek hissini doyasıya yaşatıyor (;
Cumartesi günü Minnie Mouse konseptli Mini İdil'imizin 1. doğum günü hazırlıkları ile geçti... Hem de nasıl geçti, 4 saat minnie'li ve uçuç böcekli kanepe yapmakla geçti. Öyle kolayından da değildi, gayet ince işli, minik minik uğraşılıydı. Tamam, kabul ediyorum. Ben de ince ince uğraştım, özendim, ince eledim ((: Kimsenin yaptığını da beğenmedim (: Güzel bir koşturmacaydı, Mini İdil'imiz ise hiçbir şeyden habersiz, oynamaya, karıştırmaya, atraksiyonel hareketlerle yüreğimizi hoplatmaya devam etti. Pazar günü ise aylardır hazırlığını yaptığımız gün gelmişti, balonlar, renkler, masalar, süsler, çiçekler, yiyecekler, pipetler... Her şey Minnie Mouse konseptindeydi. Her şey uğraştığımız, özendiğimiz şekilde çok güzel oldu, içimize sinen pek mutlu, harika bir partiydi. Yorucuydu evet ama, çokça uyku ve koltukla kurulan uzun ilişkilerin ardından şu an hatırlanmayan yorgunluklar onlar... Akıllarda, fotoğraflarda, videolarda kalan ise süper ilk doğum günü, ilk anı, ilk yılın sonu, ilk ilk ilk işte (;
*Fotoğraf bendeniz tarafından çekilmiştir, düzenleme Sez'in blogunda kullanılmak için. Ben de faydalandım (: Sezsel by Sezgi
Ah o meşhur Pazartesi'ler... Ah o bazen lanet edilen, bazen pek sevilen masum Pazartesiler (: Yatakla kurduğumuz ilişkinin özgürlüğü kadar güzel bir uyanma şekli yok, alarmsız, zilsiz, kesintisiz... Annemin mükemmel kahvaltısını özlediğimizi Sez'le konuştuktan sonra -Twitter sağ olsun- Esra- Aykut Oğut ikilisinin Derya Baykal'ın programına çıkacağını öğrendik, bilenleriniz bilir yeni kitapları 13 Haziran'da piyasaya çıktı. Bu sefer ikisi birlikte yazmışlar, öğrendiğime göre söyleşi şeklindeymiş kitap. Ben ve Sez (Ablam) Aykut'un ilk kitabı Evrenden Torpilim Var'la tanışmamızın ardından, hayata bakışımız, felsefemiz, hayatımızın kalitesi değişti, her gün daha da güzelleşti... Sez'le bilirim saatlerce kendi keşfimizi gerçekleştirmek için konuştuğumuzu, kafa patlattığımızı... Artık bünye ister hale geldi, Sez'le ara verelim böyle sohbetlere. Hemen "Hadi, bu ara ihmal ettik" diyoruz ve her sohbette neler öğreniyoruz, neler keşfediyoruz... Aykut cansın can (; Sonra AyraŞehri'ni keşfettik, kitaplarında hep bahsettiği eşi Esra ile ise pek tanışıklığımız yoktu, ta ki AyraŞehri'nde her hafta yayımladıkları videolara kadar, ikisi bize nasıl ışık oldular anlatamam. Sez'le videolar ardından sohbetlerimiz daha arttı, tekrar tekrar izledik, durduk. Esra ile kundalini yoga yapmaya başladık, her gün 30 dk., 40 gün. Kendimize ayırdığımız 30 dk., sadece ben, yaşamım, gerçekliğim ve hayallerim vardı. Sonra devam etmedik, şimdi yine yapmalıyım sanki durumları başladı ben de. Bu sırada ikinci kitabı çıktı Aykut'un, hani şu üstünde ayna olan, adını okuyucunun koyduğu siyah kitabı. Vaoov dedirtti kitap, tıkandığımız sorulara, noktalara öyle ilaç gibi geldi, bizi ve sohbetlerimizi öyle farklı boyuta taşıdı ki... Bu gelişim, değişim ve keşif sadece Sez'le bende değil, çevremizde, arkadaşlarımızda da oldu. Artık insanlar siz bu tarz şeyleri seviyorsunuz, falan filana başladım, okudum diyorlar bize. Aykut ilk kitabında der ki önermeyin bu kitabı insanlara, her kimseye önerirken diyorum ki "Aykut, önerme bu kitabı. O zaman insanlara sende sorun var dersin. Ahkam kesme!" tonunda uyarıyor, okuduğunda sen de göreceksin ama ben çok değiştim bu kitapla, çok işime yaradı. Sen de oku, belki içine işler." (; Ha tabi ki bu sohbetleri yapan, anlayan, isteyen kişilere derim, öyle herkese de oku oku bak çok güzel demem. Kimseye ahkam kesmiyorum yani Aykutcuğum (; Geçtiğimiz günlerde yok olmuyor, bir şeyleri unuttum mu ne dedim ve aynalı kitabına başladım tekrardan. İkinci kez okumama rağmen kahkahalarla gülüyorum okurken, deli bu adam yahu diyerek. Üçüncü kitabı "Bu Egoları Şişirsek de mi Saklasak" ı henüz almadım, almamak için çaba sarf ediyorum resmen. "Kendi Gerçekliğim" adını verdiğim ikinci kitabını (hayır, o benim kitabım (:) kitabımı bitirmeden asla almayacağım diyorum ama bu gün Derya Baykal'da izlerken Sez'le alalım, alalım modundaydık bir ara "Gidip koşarak kitapçıdan alasım geldi bile" dedi Sez, ben gayet kararlı bir şekilde "Sen al, oku. Ben bitireceğim kitabımı öyle" dedim. O da başladı aynalı kitabı okumaya ikinci kez, ona da gel bana uy, beni de yoldan çıkarma diyorum aslında içten içe (((:
Aykut ve Esra teşekkür ederim size... Bu yazı size. Değişim, gelişim ve keşfimde benimle birlikte olduğunuz için (; Şükürler olsun, sizin hayaliniz olup olmadığını bilmiyorum ama bu gün programı izlerken dedim ki sadece TR değil, yurt dışında yayımlanmalı kitapları, size minik bir katkı olsun benden . Bir gün olur belki (; (Belki dedim çünkü ben değil, sizin istemeniz önemli, ondan yani (((: Yoksa ben, sen, o ne isterse olur. Çok iyi biliyorum) Öpüyorum siziiii (;
S.D.
1.doğum gunu el emekleriniz ile harika hatta muhteşem hale geldi diye düşünüyorum .gerçekten çok yoruldunuz ama bende artık ayaklarıma kara sular inene kadar uykusuzluktan baygınlık geçirene kadar özel ve güzel günlerinizde buluşmak istiyorum....
YanıtlaSilHer zaman güzel günlerde buluşmak dileğiyle canıkom (;
Silsevgilerimi yolluyorum bahcemden
YanıtlaSilTeşekkür ederim, sevgiler (:
SilCupcakeler şahane :)) Üyenizim bende bloguma beklerim şimdiden teşekkürler,sevgiler..
YanıtlaSilwww.bensukaya.com
Teşekkür ederim, görüşmek üzere (:
SiliDİLe NİCE NİCE YILLAR..
YanıtlaSilHarika olmuşlar :)
Teşekkür ederim, herkes için umarım güzel yıllar olur (;
Sil